Goat Simulator İnceleme


81

Goat Simulator

Son zamanlarda oyun piyasasında ve forumlarında en çok geyiği dönen oyunlardan biri kesinlikle Goat Simulator. Ve biz de artık bu oyunun da incelenme vaktinin geldiğini düşünerek gerekli bir yazıyı sizlerle paylaşıyoruz. Kahramanımız bir keçi, belki ilk defa bir oyunda keçiyi ana karakterimiz olarak kullanacağız. Ve oyunda yapılması gereken tek şey saçmalamak; biraz daha detaya girerek tam Goat Simulator İnceleme yazısını sunalım.


Keçi me’ler mi be’ler mi?

İsterseniz bu ilginç oyunun nereden ortaya çıktığından bahsetmekle işe başlayalım. Geliştirici şirket Coffee Stain Studios, Sanctum 2 oyunlarının ardından biraz dinlenmek istemiş ve aynı zamanda yeni işe aldıkları programcılara Unreal motorunu öğretmek için kendi çaplarında küçük bir game-jam düzenlemişler. Akıllarına da “Unreal Engine’a bir keçi koysak nasıl olur?” fikri gelmiş ve bunu gerçekleştirmişler.

Havai fişekle de uçabilmek mümkün

Goat Simulator tamamen bundan ibaret. Çılgın, dili dışarda gezen bir keçiyi yönetiyoruz ve küçük bir kasabayı adeta yerle bir ediyoruz. Tabi bunu yaparken ne kadar çok çılgınlık yaparsak, o kadar çok puan topluyoruz. Keçimiz E tuşuyla önündeki nesnelere dil atıp onları diline yapıştırarak yanında götürebiliyor. Götürmekten sıkıldığınızda ise farenizin sol tuşuyla nesneye kafa atıp onu metrelerce öteye fırlatmanız mümkün. Tabi “nesne” derken bunun içerisinde basketbol topları, patlayıcı tüpler, sandalyeler, masalar, çitler, kutular, insanlar, arabalar gibi birçok farklı şey bulunuyor. Ne kadar çok yıkım yaratırsanız, o kadar çok puan alıyorsunuz. Tabi etrafta bulunan yataklar ve trambolinlerle zıplayarak binaların tepesine çıkıp, oradaki havalandırmalarla daha da yükseğe zıplamanız mümkün. Oyun sırasında size bazı görevler sunuluyor. Örneğin havada 360 derece takla atmak, havada 6 saniye yere inmeden geçirmek gibi yeteneklerinize bırakılan görevler bulunuyor. Bunları farenizin sağ tuşuyla keçinizi ileri geri çevirerek yapabiliyorsunuz.

Gelelim bir keçiyle kasabada nasıl terör estireceğinize. Bu manyak keçi, benzin istasyonuna kafa atıp tüm istasyonu patlatıp havalara uçabiliyor. Ayrıca işin zevkli kısmı bu görüntüyü istediğiniz anda F tuşuna basıp ağır çekime alabiliyor olmanız. Keçinizi ağır çekimde adeta bir aksiyon filmi fragmanı edasıyla uçarken görmek kadar gözlerinizi yaşartan ve kahkahalardan ölmenizi sağlayan başka bir oyun olduğunu sanmıyorum. Goat Simulator tamamen ragdoll fizikler kullanıyor. Öyle ki Q tuşuna basarak keçinin tüm kontrolünü bırakabilmeniz ve yere bir et-kemik yığını olarak düşmesi bile saçma ama oyuna eklenen garip özelliklerden. Daha bitmedi! Keçinize monte edebileceğiniz çeşitli araçlar da bu kasabada mevcut. Beyzbol topu fırlatıcılı ve jetpack’li bir keçi görmüş müydünüz? Açıkçası ben gördüm. R tuşuyla bu monte edilen araçların özelliklerini açıp kapatabiliyorsunuz. Öyle ki etrafta toplanmış insanların ortasına jetpack’le inerken beysbol topu fırlatmak ve insanların havada kuklalar gibi savrulmasını izlemek bile insana şeytani bir zevk veriyor. Bu eşyaları ve keçi heykellerini topladıktan sonra, keçinizin bu özelliklerini istediğiniz zaman kullanmanız da mümkün.


Oyunu geliştiren ekibin stüdyosunu da basmadan geçmeyin

Oyunda gezilip görülecek bir sürü yer var. Ayrıca hepsi için yapılabilecek farklı hareketler de mevcut. Örneğin benzin istasyonunu patlatmak, size Michael Bay puanı kazandırıyor. Bunun dışında Steam üzerinden birçok başarım da eklenmiş.

BEEEEE!

Goat Simulator bu kadarla kalan bir oyun da değil. Steam Workshop özelliğini bünyesinde barındıran oyuna, daha şimdiden Goat Pinball, Flappy Goat gibi ilginç modlar yapılmış durumda. Yani buradan ne mesajı veriyorum arkadaşlar; oyunu orijinal satın alın! 10 dolar fiyatıyla çok da pahalı olmayan Goat Simulator, asıl eğlencesini bu modlarla sunuyor. Daha şimdiden 10-15 mod bulunuyor oyunun Workshop’ında. Bu sayının da artacağı düşünüldüğünde, bizi çok ilginç maceralar bekliyor diyebiliriz.

Peki ya Goat Simulator bir “klasik” mi? Keşke bu soruya “Evet” cevabını verebilseydik. Coffee Stain Studios, bir bakıma doğru bir karar vererek oyunu hızlı bir şekilde piyasaya sürdü. Basitçe söyleyelim, oyunun içi bug’la dolu. Haritanın dışına çıkmalar, eşyalar arasında sıkışmalar, keçimizin bacaklarının yerin içinde bulunması gibi görsel anlamda birçok hata mevcut Goat Simulator’da. Ama eğlenceli olan da bu değil mi? Geliştirici ekibin şahsen düşündüğüm tek hatası, oyuna tek bir harita koymak olmuş. En azından piyasaya çıktığında 4-5 farklı harita bulunsa, oynanış süresi ve çeşitliliği, benim bir 10 puan daha vermemi sağlayacaktı. Yine de bu puanı önümüzdeki dönemde çıkacak modlarla yavaş yavaş alacağını söylemek yanlış olmaz.


Bu Kurban Bayramı’nda roller değişecek

Teknik anlamda optimizasyon ihtiyacı duyan oyun, kuvvetli bir oyun laptopunda bile yavaş çalışabiliyor. Zaten oyunun bu kadar hızlı çıkmasının da nedeni bu olsa gerek. Zamanla optimizasyon konusunda çalışılacağını umuyoruz.

Keçi peyniri lazım mı?

Goat Simulator, yok Battlefield’mış, yok Call of Duty’ymiş, yok Elder Scrolls Online gelmiş, Titanfall’da titan düşmüş diye geçen günlerimizi en azından eğlenceli kılan bir yapım. Oyunların teknik ve yapım özellikleriyle mi, yoksa eğlence katsayılarıyla mı değerlendirilmesi gerektiğini tamamen muallak bir hale getiren Goat Simulator, Indie oyun arenasının, aslında ne kadar değerli olduğunu bize yeniden hatırlatıyor. Anlamsız da olsa, bir keçinin kasabayı dağıttığını, jetpack takıp uçtuğunu görmek bile gülmemizi sağlıyorsa, o oyun parasını hakediyor demektir. Bravo Coffee Stain Studios.


admin

One Comment

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir